" Bahar mevsiminde bir taş yeşerir mi? Toprak gibi mütevâzi ol ki senden renk renk güller ve çiçekler yetişsin! " Hz.Mevlânâ
Günümüzde kaybetmeye yüz tutan en önemli hasletlerimizden biriside " Mütekabiliyet duygusu " Türkçe anlamı " Karşılıklılık " tır.
Bunu ister selâm alıp vermede, ister bir zarurete düştüğünüz anda acaba kimler derdimi soracak, kapımı çalacak veya Yıllarca emek verdiğiniz dostluğu bir kalemde gerekçesiz silip atanlar, içinde büyüyen " Ego çocuğunun esiri olan " ruha sahip kişilikler, aşağılık kompleksinin tavan yapması gibi garip temayüller " Dostluk küpünün içini bir kireç gibi sarar " ..
Bazı haller doğuştan, bazı haller zamanla elde edilen şan, şöhrette dahil kişiye günün birinde " Yalnızlığına kadar varan " hatalı davranışlarının esiri yapar.
Etrafınıza bir bakın ilk önce iyi giden komşuluk ilişkileri dahil " Sudan sebeplerle " samimiyet ve yardımlaşma ruhunun yavaş yavaş yok olduğunu gözlemlemek mümkün.
Sebepleri elbette saymakla bitmez ama, sonuçta neticeye tesir eden bu tür davranışlar " İnsanlarda güven duygusunun yavaş, yavaş erimesine yol açar "..
Diyelimki aynı iş kolunda sanat yapıyorsunuz, bütün fedakârlık sizden yana ve kişi devamlı kendisini " Ön plâna " çıkarma davranışına kapılması işini en iyi şekilde yapmış olsa bile " Sosyal düşüncede ve alanda zayıflığı " etrafında gözlem yapan binlerce kişinin dikkatinden kaçmaz.
Konu başlığının altında Hz.Mevlânâ'nın sözü ile başladım, bana göre yine onun " Yedi öğüdündeki ayrıntıları " kendimize rehber edindiğimiz an bu konu kendiliğinden sona erer, aksi halde " Aşağılık kompleksinin verdiği zarar altında " kalıp bir adım öteye gidemeyiz..
Mümkünse yinede hep alan ellerden değil, fedâkârlık yapanlardan olalım.
Ne diyor atasözümüzde " İyilik et denize at, balık bilmezse halik bilir " düsturu ile yol almaya devam edelimki yaşamımızda, sosyal olaylarda " Mütekabiliyet duygusu " yerini almaya devam etsin.
Böylece kimse kaybetmez herkes kazanır..
Kazanmanın en güzel yolu ise " Gönül kapısından geçer "..
Gönül kapısından girip, eklediğimiz her bir dostluk tuğlası ulu bir yamaç gibi yükseldikçe yükselir..
Son söz olarak;
" Arkadaşlık Pazara kadar değil, mezara kadar " atasözündeki kalıcı dostlukların yaşanması dileklerimle;
Esen kalınız..