TKDK Başkanı Antalyalı: "42 ilde 5 milyar Euroluk yatırımın gerçekleşmesine katkı sağladık"
TKDK Başkanı Antalyalı: "42 ilde 5 milyar Euroluk yatırımın gerçekleşmesine katkı sağladık"
İçeriği Görüntüle

Niğde’de geleneksel Türk sanatları arasında önemli bir yere sahip olan ebru sanatı, son yıllarda her yaştan vatandaşın ilgisiyle yeniden canlanıyor. Şehirde yürütülen kültürel faaliyetler kapsamında açılan ebru kursları yoğun talep görürken, bu alandaki çalışmaların öncülerinden biri olan Niğde Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Meral Bıyık, ebrunun günümüzdeki yeri ve eğitim süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Bıyık, ebru sanatının temelinin eğitimle atıldığını belirterek, ev ortamında dahi uygulanabilen bu sanatın doğru teknikler öğrenilmedikçe ilerletilemeyeceğini vurguladı. Eğitimlerde ilk olarak ebrunun temeli kabul edilen “battal” çalışması ile başlandığını söyleyen Bıyık, “Battalın üzerine gelgit ve benzeri çalışmalar yapıldıktan sonra çiçekli ebrulara geçilir. Ancak eğitim olmadan bu sanatın ileriye taşınması mümkün değil.” dedi.
Ebru hazırlık sürecinin inceliklerine değinen Bıyık, kullanılan malzemelerin önemine işaret ederek “Ebru suyumuz akşamdan hazırlanır. Suyun kıvamını artırmak için belirli maddeler eklenir ve dinlendirilir. Suyun ayarı tutmazsa sonuç da iyi olmaz. Boyalar ise sığır ödü ile açılır; öd olmadan boya dibe çöker. Fırçalarımız güldalı ve siyah at kuyruğundan yapılır. Özellikle yaşlı at kuyruğu tercih edilir çünkü boyanın akışına en uygun yapıyı sağlar” dedi.
Her yaştan katılımcıya ulaştıklarını belirten Bıyık, ebru sanatına Niğde’de büyük ilgi olduğunu ifade ederek, “Yediden yetmişe herkesle çalıştık. Hiç kimse bizi yalnız bırakmadı. Ebru ruhun dilidir; insanın iç dünyasını renklerle suyun üzerine yansıtır. Boyaya attığınız her renk o anki ruh hâlinizi anlatır.” dedi.
Dernek olarak özel gruplara yönelik projeler yürüttüklerini de anlatan Bıyık, görme ve işitme engelli bireylerle gerçekleştirdikleri ebru çalışmalarının unutulmaz deneyimler yaşattığını söyleyerek “Görmeyen birinin ebru yaparken aldığı mutluluk bambaşkaydı. Kulağı duymayan, konuşamayan bireylerin suyla temas ettiğinde hissettikleri huzuru birebir gördük. Bu deneyimler bize büyük bir haz verdi.” diye konuştu.
Niğde’de ebru sanatına güçlü bir temel attıklarına inandığını dile getiren Meral Bıyık, “Bir söz vardır; ‘Ölmeden önce dikili bir ağacın olsun.’ Ben bu ağacı diktiğimi düşünüyorum. Ben olmasam bile Niğde’de ebru sanatının devam edeceğine inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Muhabir: Seyfettin İnal