Bor’da Otomobil yandı, sürücü son anda kurtuldu
Bor’da Otomobil yandı, sürücü son anda kurtuldu
İçeriği Görüntüle

Özel Niğde Hayat Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cahide Topsakal, bel fıtığı, dar kanal ve bel kayması gibi omurga sorunlarının hem oluşum süreci hem de tedavisine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunarak, yanlış teşhis ve eksik incelemelerin binlerce hastanın yıllarca süren şikâyet yaşamasına sebep olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Topsakal, bu rahatsızlıkların yalnızca genetik faktörlere bağlanamayacağını belirterek, “Şimdi şöyle bir örnek verirler, yarısı genetik derler. Bir bardağın yarısını düşünün. Eğer yatkınlık varsa ve onu uyandırmıyorsanız hiç karşınıza çıkmayabilir ama garantisi yok. Hepimiz yaşıyoruz; ağırlık kaldırıyoruz, çocuk doğuruyoruz, travmalara uğruyoruz. Bugün geri kalan yarı bir şekilde azar azar doluyor. Dolduğu anda ya bel fıtığı ya dar kanal ya bel kayması şeklinde kendini belli edecektir.” dedi.
İlk bulgunun sinir sıkışması olduğuna dikkat çeken Topsakal, halk arasında kullanılan “siyatik” kelimesinin yanlış anlamlandırıldığını söyleyerek “‘Bende siyatik var’ derler ya hastalar… Aslında o bir hastalık adı değildir. Ayşe, Fatma gibi sinirin adıdır. ‘Siyatik ağrım var’ demek ister. Aslında ‘siyataljım var’ demek ister. Peki onu yapan ne? Ya fıtık basıyordur ya dar kanal basıyordur ya bel kayması basıyordur. Ya tümörü vardır, ya enfeksiyonu vardır,. Her neyse sebep neyse, biz sebebe yönelik ameliyat yaparız ” dedi.
En sık karşılaştıkları tabloyun fıtık ve dar kanal olduğunu belirten Topsakal, hastaların çoğunda ağrının ilk nedeni olarak bu iki durumun öne çıktığını ifade etti.
30–35 yıllık tecrübesine rağmen hâlâ yüzlerce hastanın “Hocam bir bakar mısınız?” diyerek yalnızca filmle ameliyat kararı beklediğini söyleyen Topsakal, bu yaklaşımın en büyük hata olduğunu vurgulayarak“Bakın, filmle ameliyat kararı verilmez. Etrafta ameliyat olup hâlâ düzelmemiş binlerce hasta var ve şikâyet ediyorlar: ‘Doktorun dediğini yaptık da ne oldu? Bel fıtığı ameliyatı oldum da ne oldu? Aman aman bir daha olmam.’ Burada hata nedir biliyor musunuz? Ya doğru ve yeterli bir değerlendirme yapılmamış ya filme bakarak karar verilmiş ya da noktasına tam atış yapılamadığı içindir ” dedi.
Topsakal, fıtık ile dar kanalın tamamen farklı şeyler olduğunun altını çizerek, “En çok karıştırılan şey şudur: fıtık zannedilip çıkan aslında dar kanaldır. Çünkü fıtık farklı, dar kanal farklıdır. Dar kanal her zaman ağrı yapmak zorunda değildir. Bazen bacaklarda dermansızlık yapar. Hasta beş adım atar oturur, on adım atar oturur. Öne eğilmeye başlar, eğilip kalkar oturur. Giderek bu mesafe kısalır. Bastona başlar, baston yetmez tekerlekli sandalyeye düşer.” dedi.
Dar kanal ameliyatının fıtık ameliyatıyla aynı olmadığını belirten Topsakal, cerrahi aşamaya da değinerek “Ameliyatta fıtık gibi yapmıyoruz. Ne yapıyoruz? Kanalı genişletmek için kemikleri kaldırıyoruz. Kaldırdıktan sonra da bu omurlar birbirine kaymasın diye fren takıyoruz. Yani bu metaller mecburiyetten takılıyor. Zamanla kendi kemiği gibi oluyor zaten” Dedi.

Ameliyat sonrası süreç hakkında yanlış bilinen bir başka noktaya da değinen Topsakal, bazı hastaların sabırsız davrandığını belirterek “Zannetmesin ki hastalar ameliyattan sonra ertesi gün zınk diye kesilir bu bacak ağrısı. Hayır öyle olmuyor. Bacak ağrısı geçmeyen hastalar endişeye kapılmasın. O bekletilmesi gereken bir süredir. Ama altı ay geçmiş, hâlâ ameliyata girmeden önceki gibi ağrısı varsa orada gerçekten bir problem olabilir. Yeniden değerlendirme öneriyorum ”dedi.
Topsakal, vatandaşlara özellikle uzman ve deneyimli beyin cerrahlarına başvurmaları çağrısında bulunarak “Gerçekten bu konu işinin ehli, ameliyat yapmayı bir sanat haline getirmiş, hastasını seven bir beyin cerrahına gitmelerini öneriyorum. ‘Ben fıtıktan ameliyat oldum, düzelmedim’ diyorlarsa mutlaka bu işi iyi bilen bir uzmana tekrar görünmeleri gerekir” dedi .

Muhabir: Begüm Özdemir