12 Ocak günü akşam saatlerinde Tüm Türkiye’ye ve Niğde’ye  acı bir haber yayıldı.

Böylesine ilk kez şahit oldu tüm Niğdeli ... 

Birlik beraberlik sadece böyle zamanlarda değil, hayatımızın her anında olsun ki !

12 Ocak günü akşam saatlerinde Tüm Türkiye’ye ve Niğde’ye  acı bir haber yayıldı.

Kuzey Irak Pençe kilit Bölgesinde bir üst bölgesine sızmaya çalışan teröristlerle ile çıkan çatışmada 9 vatan evladımızı şehit verdik.

Onlardan biri de Niğde’nin kahramanı 23 yaşındaki genç delikanlı Kemal Batur’du.

Kemal Batur için Himmetli köyünde cenaze töreni düzenlendi. Bizlerde bu haberi tüm detayları ile sizlere aktarmak için şehidimizin cenaze törenine katıldık.

Şehidimiz öğle namazının ardından toprağa verilecekti ve bizde erken bir saate orada olduk.

Himmetli Niğde Merkeze yaklaşık yarım saatlik bir yolculukla gidilen köyümüz.

Biz erken geldik derken, köyün yoları insan seli, araçlar tarlara bahçelere yol kenarlarına sığmamıştı.

Cenaze namazının kılınacağı alana geldiğimizde de şehidin sevabını almak isteyenler toplanmaya başlamıştı.

Aradan dakikalar geçmeye başladığında köye adeta bir ırmak akarcasına insan geliyordu.

Aracını köyün dışına bırakıp belki 4 – 5 km yol yürüyen insanlar olduğunu gördük.

Bu arada şehidimiz Kemal Batur’unda cenazesi namazın kılınacağı alana geldi.

Biz ne kadar ağıtlarımızı, üzüntümüzü içimize atsak ta, bu acıyı içine atan, dik duran Batur Ailesi Türk Milletinin adeta simgesi gibiydi.  Kardeşlerden biri şehit ağabeyin tabutu başına geldi ve dedi ki;

“ Ağlamayacağım, dik duracağım. “

Zaman gelmişti. Mahşeri bir kalabalık şehidi son yolculuğuna uğurlamak için yerini aldı. Helallik alındı, namaz kılındı.

Şehit önce omuzlarda sonra araçla kabristana doğru yol aldı.

O mahşeri kalabalığın verdiği mesajı anlamayanlar, anlayamayanlar için Dronu kaldırıp o  anı görüntüledim ve yayınladık. O görüntüleri web sitemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan izleyebilirsiniz.  

O mahşer kalabalığı her ne kadar yerden görseniz de yukardan baktığınızda, Türk Milletinin nasıl kenetlendiğini, nasıl bir ve beraber olduğunu yukarıdan çok daha iyi görünüyordu.

Canlı yayınlar alınan görüntüler oradaki görevimiz bitmişti. Haberin ajanslara detaylarının aktarılması için internetin ve bilgisayarın olduğu bir ortama bir an önce ulaşmalıydık. Yola çıktık ki, iki aracın bile zor geçtiği köy yolunda mahsur kaldık.

Bir araç maalesef yolun tam ortasına park etmişti. Bir çözüm bulduk ve köyden ayrılmak için yola çıktık.

Bizim acelemiz vardı, fakat köy yolu bir ırmağın coştuğu gibi kalabalıktı.

Niğde’de ben kendi dönemimde onlarca şehit haberinde bulundum. Fakat böyle bir kalabalık böyle bir ilgi, böyle bir birliktelik hiç görmedim.

Ey çocuk, Ey Şehit.. Senin ne kadar şanslı olduğunu bizim idrak etmemiz belki çok zor oluyor.

Ama biz biliyoruz. Sen ölmedin, sen şehit oldun. Şehitler ölmez biz buna inanıyoruz. Ve sen…  beni de … sana sel olup akan Niğdelileri de gördün.

Bizler ve ailen senle ne kadar gurur duysa azdır.  

Ailen şereflerin en şerefli ailesi oldu.

Sen bizim içimizi acıttın.

Sen.. Benimde İçimi acıtan kocaman bir gururum oldun..

Şana Allah’tan rahmet, ailene ve sevenlerine başsağlığı diliyorum.

Selam ve Saygılarımla.